2 Ağustos 2017 Çarşamba

Anektod

Başlangıcı tam olarak bir meydan okuma. Meydan okuduğu 20 saniye boyunca etkilenmemeniz imkansız. Bu nakarattan sonra Tanrı'ya yakarışla devam ediyor. İlk çağ şamanlarından hiçbir farkı olmaksızın Tanrı'ya yakarıyor. Bu yakarış esasında başlangıçtaki meydan okumanın tehdit ve açık bir şiddete dönüşmüş hali. Ancak ikisi öyle bir bütünleşmiş ki ayırt etmek neredeyse imkansız. Garip bir şekilde düşmanlarını tehtit ederken asla Tanrı'dan ufacık bir yardım bile dilemiyor. Ufacık bir beklenti dahi asla ama asla yok. Tamamen kendi benliğine güvendiği çok açık. Bunu yapmasının sebebi de muhtemelen, kendisini bir aciz olarak değil güçlü biri olarak göstermek. Veya Tanrısallık katmak istiyor ezgiye. Zaten ilk tattığınızda Tanrı katından gelmiş olabileceğini düşünüyorsunuz, bununla da Tanrıyı özne haline getirmek istiyor olabilir ama bu ilkine göre daha düşük bir ihtimal. Sonunda ise tehtidinin boş bir tehdit olmadığının açık delilini gösteriyor. Hem de capcanlı bir delil ! Olayı kafanızda canlandırmanız hatta içine girmeniz , tüyleriniz diken diken olup kanınızın çekilmesi işten bile değil ! Birazcık sempati duyduysanız kendinizi olaydaki özne ile değiştirip kahraman olmak elinizde. Kutsal görev sizi bekliyor öyleyse koşun.

22.06.2012
- Joshua